Faralya

Tatil için bir ‘‘yerden’’ ziyade bir cennet arayan, o cennette de fazla Adem, fazla Havva istemeyen sakinlik yanlısı biriyseniz Kelebekler Vadisi’nde durun, denizi arkanıza alın ve tam karşıya bakın; sağdaki tırmanış yolu sizi aradığınız o cennete, yani Faralya’ya götürecek. 

Faralya’nın bir adı da Uzunyurt ve burası tıpkı Akdeniz’e bakan balkonlu bir ev gibi. Kelebekler Vadisi ve Kabak Koyu ise o evin hep burada kalsam dedirten bahçesi. Yani aşırı evcimenlik ve alışkanlık yapıyor bizden söylemesi…

1 - Kelebekler Vadisi’nin uçuş uçuş kelebekleri ve masmavi suyunun güzelliğine tanık olun

Biraz şiir gibi oldu ama bazı coğrafyalar var ki benzeri gerçekten çok az. Babadağ’a yaslanmış bu vadi 350 metre yüksekliğinde sarp kayalıkların arasında ve nadir rastlanan kaplan kelebeği de dahil 80 civarında kelebeğin yaşadığı yer. 50 metreden dökülen şelalesi, cam gibi şeffaf denizi ve zakkum çiçekleriyle ahir dünyada görmeden gitmeyin dedirten vadiye ya tekneyle ya da kayalıklardan aşağıya inen dik bir parkuru yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Bu arada bu yürüyüşün yer yer halatlara tutunarak yapılan biraz meşakkatli bir yürüyüş olduğunu ve 1-1,5 saat sürdüğünü, daha da önemlisi bir de geri dönüşü olduğunu da hatırlatalım. 

2 - Antik Likya Yolu’nda geçmişin izlerini sürün

Adını Likyalılardan alan bu mistik yol 17 antik şehri birbirine bağlıyor. Başta bu yolun ilk yolcusu Likyalılar olmak üzere iş, siyaset ve sosyal çevre namına ne varsa konuşup çekiştirerek giderseniz 509 kilometreyi nasıl gittiğinizi anlamıyorsunuz. Ama Sunday Times’in dünyanın en güzel 10 yolundan biri seçtiği bu yolun hepsini yürümek zorunda değilsiniz elbette. Faralya da bu yolun duraklarından birisi ve dağ köylerini keşfederek, ormanları dinleyerek ve sizin gibi yolcularla tanışarak çok farklı bir deneyim edinebiliyorsunuz. 

3 - Kendinizi Kabak Koyu’nun koynuna bırakın

Kabak Koyu da tıpkı Kelebekler Vadisi gibi önemli bir durak ve Faralya’da değil Mars’ta bile böyle bir yer olsa; gidin, görün, yüzün denilecek yerlerden. Adına kabak denmesinin sebebi kuşbakışı görüntüsünün bir su kabağını andırmasından kaynaklanıyor. Faralya Köyü’nün bittiği yerden başlayan bu koya ince bir patikadan yürüyerek ve yol üzerinde Likya lahitleriyle selamlaşarak yarım saatte ulaşabiliyorsunuz. Yok yürümek istemezseniz minibüsler ve taksilerle de gidebiliyorsunuz. 1. dereceden sit alanı olarak korunan koyun ince kumlu bir plajı var ve etrafı da begonvillerle, zakkumlarla çevrili. En hafif rüzgarın bile beraberinde esans gibi bir çam kokusu getirdiği vadi içindeki zarif şelale ve 220 bitki türü ile de keşfe değer. Ama her gülün dikeni olur ya, buranın dikeni de hem denizde hem de kıyıda arılarla karşılaşma ihtimali. Çünkü Kabak Koyu arıcılık açısından oldukça faal bir 

4 - Güneşin batışını kaçırmayın

Gönül ister ki erken kalkın bir de nasıl doğuyor onu izleyin. Ama uyku tatlı geliyorsa hiç değilse akşam güneşini kaçırmayın. Bir kayanın üzerinde oturup renklerdeki o sıcacık dalgalanmayı izlemek, doğanın romantizmine teslim olmak ve hayat bir gün o da bugün demek için Faralya doğru bir rota. Bol fotoğraf çekin, bolca sevdiceğinize sarılın ve anı yaşayın. 

6 - Dağların aromatik otları ve saf zeytinyağıyla hazırlanmış yemeklerin tadına bakın

Faralya’nın havasının iştah açtığını söylemiş miydik? Dağ ve denizin birbirine çok yakıştığı bu güzel beldede tadacağınız lezzetler ise çoğunlukla organik. Yemek için butik oteller ve pansiyonların kendi mutfakları yanında Ölüdeniz’deki restoranları da alternatifler arasına alabilirsiniz. Balık, zeytinyağlı mezeler, kabak çiçeği dolması ve çayın yanına boyoz ilk akla gelenlerden. Ama yöre mutfağının Babadağ keşkeği, leğen böreği, ingil çorbası, ölemeç çorbası gibi özel lezzetleri var ki tadına bakmadık demeyin. Organik lezzetlerden bahsetmişken Faralya’da Kabak Koyu gediklisi arıların yaptığı ballar ve dağlardan toplanan adaçayı da çok meşhur. Hem tadın hem de gelirken getirin. 

7 - Kafa dinlerken hareket de edin; yamaç paraşütüyle havalanın, tekne turuna çıkın, maviliklerin derinlerine dalın

Denize çok yüksekten bakmasına rağmen mütevaziliğiyle gönül çelen Faralya’nın koyları Kabak ve Kelebekler Vadisi’yle sınırlı değil. Bembeyaz kumsalıyla Aktaş Plajı ve az ötesindeki Ölüdeniz şnorkel ve tüplü dalış için çok uygun. Babadağ’dan havalanan yamaç paraşütleriyle maviliğin içinde balık olmak gibi üzerinde kuş olup uçmanız da mümkün. Tekne turlarına çıktığınızda ise Soğuksu Koyu, Cennet Koyu ve Korsan Koyu gibi gizli kalmış başka cennetler keşfedebiliyorsunuz.