Patara
Antalya Kaş’ın Kalkan beldesine 15 km uzaklıkta yer alan Patara 18 kilometrelik kum plajı, antik kenti ve kum tepeleriyle adeta masaldan fırlamış bir görüntü çiziyor. Nesli tükenmekte olan Akdeniz kaplumbağaları caretta carettaların yumurtlama alanı olan plaj, Doğal Hayatı Koruma Vakfı tarafından yürütülen bir proje kapsamında korunuyor. Çam ağaçları ve koyu pembe çiçekli zakkumlarla çevrili olan Patara Plajı ve Patara Antik Kenti tablo gibi bir görüntü çiziyor.
Uçsuz bucaksız sahilinde, denizin kokusu tarihin esintilerine karışıyor. Göz alabildiğine uzanan plajı yüzünü insanlık tarihinin ‘‘en’‘leri ve ‘‘ilk’‘lerine doğru dönmüşken, bir yandan da ruhu okşayan tatlı Akdeniz rüzgârı usulca Antik Yunan hikayelerini anlatıyor. Güneşin parıltısı altın sarısı kum tepelerin üstünde dans ediyor, etrafındaki herkesi bu büyülü masala davet ediyor. Bir hayalden de öte bu sahne yanı başımızda, güney sahillerimizde her gün yaşanıyor.
Türkiye’de 2020 Turizm Yılı temasının sahibi Patara’nın tarihi M.Ö. 13. yüzyıla dek uzanıyor. Binlerce yıl önceki yazılı metinler, bulunan seramik parçalarında kullanılan malzemeler ve bulunan taş baltalar Patara’nın Orta Tunç Çağı ve Demir Çağı’nda dahi var olduğunu ispatlar nitelikte. M.Ö. 167 yılına kadar farklı imparatorlukların himayesinde yaşamış Patara, bu tarih itibarıyla resmi olarak Likya Birliği’nin başkenti olmuş. O dönemde Patara’da yapılan yaklaşık 1400 kişilik Likya Birliği Meclisi Binası’nın şu andaki Amerika Anayasası’na ilham verdiği biliniyor.
Kentin girişinde Patara Antik Kenti’nin en görkemli yapılarından olan Roma Zafer Takı (Metius Modestus) ziyaretçileri karşılıyor. M.S. 100’lü yıllarda inşa edildiği bilinen, 19 metre uzunluğa ve 10 metre yüksekliğe sahip bu yapı yakın zamanda restore edildi.
Mitolojiye göre ise Güzel Sanatlar Tanrısı Apollon’un burada doğduğu, Noel Baba olarak bilinen Aziz Nicholas’ın burada yaşadığı söyleniyor. Likya Birliği’nde üç oy hakkına sahip altı kentten biri olan ve Roma İmparatorluğu’nda da oldukça önemli bir yere sahip Patara Kenti, aynı zamanda Akdeniz’de bulunan üç hububat deposundan biri olan Granarium’a ev sahipliği yapmış. Yine o dönemde Akdeniz’in en büyük limanlarından biri olan, 400 metre genişliğe ve 1600 metre uzunluğa sahip olan Patara Limanı da kenti, Roma İmparatorluğu için kilit bir şehir haline getirmiş. Ancak denizden karaya doğru esen rüzgarlar zamanla limanı kumlar altında bırakmaya başladığı ve teknelerin karaya yanaşmasını engellediği için giderek önemini yitirmiş. Bölgede esen rüzgarlar öylesine kuvvetli ki günümüzde bile antik kentin çoğu bu kumların altında yatıyor. Neyse ki son yıllarda yapılan çalışmalar sayesinde hem kumlar temizlenerek tarihi kalıntılar gün yüzüne çıkarılıyor, hem de yeniden kumla kapanmaması için akasya ağaçları ve setlerden yararlanılıyor.
Dünyanın İlk Deniz Feneri Patara’da
Patara Antik Kenti içinde aynı zamanda o dönemin nekropolü Tepecik Mezarlığı, gladyatör dövüşlerinin yapıldığı 6000 kişilik amfi tiyatro ve M.S. 60’lı yıllarda inşa edilen dünyanın ilk deniz feneri ‘‘Neron Deniz Feneri’‘ de bulunuyor. Dünyaca büyük bir üne sahip Patara Antik Kenti doğal koruma alanında olduğu için restorasyon çalışmaları halen büyük bir titizlikle yürütülüyor.
Çölü Andıran Bir Vaha
Patara Plajı’nın diğer ucunda yer alan kum tepeleri adeta Afrika çöllerini andırıyor. Öyle ki Yeşilçam filmlerinde yer alan çöl sahnelerinin tamamı Patara Kum Tepeleri’nde çekilmiş. Ülkemizde çok nadir görülen kum tepelerinde turistik amaçlı safari gezileri düzenlenmekte. Eğer Patara Kum Tepeleri’ne olan ziyaretinizi unutulmaz bir anıyla taçlandırmak isterseniz gün batımı saatlerinde oraya gidip Akdeniz’in ufuk çizgisinin ardında kayboluşunu izleyebilirsiniz. Eminiz ki bu nefes kesici atmosferde harika fotoğraflar yakalayacaksınız.
Göz Alabildiğine Kum: Patara Plajı
Sahip olduğu 18 kilometrelik ipeksi kumun naifliği bir yana, Patara Plajı’nın denizi bir o kadar hırçın. Ardı arkası kesilmeyen dalgalarda kulaç kulaç yüzmek çok mümkün olmuyor. Ancak dalgalarla boğuşmak sizin için bir oyun haline gelebiliyorsa burası tam size göre. Özellikle sörfçüler için bulunmaz bir nimet niteliğindeki denizde keyifli vakit geçirmek mümkün. Ancak plaj için çok dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Bu plaj caretta carettaların üreme alanı olduğu için plaja kesinlikle şemsiye sokulmaması gerekiyor. Öyle ki plajın girişinde yer alan uyarıda plajın kullanım saatlerinin 08:00 – 19:00 arası olduğu belirtiliyor. Bu saatten sonra caretta carettalar rahatlıkça yüzeye çıkabiliyorlar.
Patara Plajı Nerede?
Antalya şehir merkezine 220 km uzaklıkta olan Patara Plajı’na özel araçla gidiyorsanız Fethiye yönüne doğru ilerlerken Kalkan’ı geçtikten 11 km sonra Patara tabelasını görüyorsunuz. Bu sapaktan döndükten sonra 6 km ileride Gelemiş Köyü’ne varıyorsunuz. Dilerseniz buradan sonra köyün içinden yürüyerek 20 dakikada Patara Antik Kenti’ne ulaşabilirsiniz. Patara Plajı’na en yakın havalimanı olan Dalaman Havalimanı 118 km uzaklıkta yer alıyor. Şehirlerarası otobüsle Patara’ya gelmek isteyenler ise önce Kaş’a gelip buradan da Kaş – Fethiye minibüslerine binebilirler.