Tarihi Likya Yolunda Yürüyüş

Tarihi Likya Yolunda Yürüyüş

Türkiye’nin en sevilen yürüyüş rotalarında başı çeken Likya Yolu, büyüleyici bir doğanın kalbinden geçen, etrafı antik kentlerin büyüsüyle sarılmış, insanoğlunun tüm duyularına hitap eden müthiş bir rota. Ruhunuzu huzura kavuşturmak, zihninizi sakinleştirmek ve dinginleşmek için Likya Yolu’nu adımlayabilirsiniz. Türkiye’nin en uzun yürüyüş parkurlarından biri olan Likya Yolu 555 kilometre uzunluğu ile dikkat çekiyor. Fethiye’ye bağlı Ovacık Mevkii’nden başlayan ve Antalya Geyikbayırı’nda sona eren bu rota adını Likyalılardan almış.

Likya Yolu Batı, Orta ve Doğu Likya olmak üzere üç ana kola ayrılıyor ve 30 parkurdan oluşuyor. Her parkur Türkiye’nin en güzel noktalarına çıkıyor. Fethiye Ölüdeniz, Kabak Koyu, Kelebekler Vadisi, Kalkan, Kaş, Kekova, Patara, Demre, Olympos Dağı, Çıralı ve Göynük Kanyonu gibi noktalardan geçen Likya Yolu, bu yüzden oldukça kıymetli. Likya Yolu’nu adımlarken bazen sarp yamaçlardan bazen de masmavi denizin kıyısından geçiyor ve doğanın ruhunu iliklerinize kadar hissediyorsunuz.

Likya yolunda yürürken neredeyse yirmi adet antik kentle karşılaşıyor ve tarihin koridorlarında da gezintiye çıkıyorsunuz. Grande Randonnée işaret sistemiyle belirlenen parkurlarda kırmızı-beyaz çizgiler size rehberlik ediyor. İstediğiniz zorluk derecesindeki parkuru ve yürüyüş süresini kendiniz belirleyebiliyorsunuz. Eğer Likya Yolu’nun tamamını kat etmek istiyorsanız 25 ila 40 gün arasında bir süreyi gözden çıkarmanız gerekiyor.

Likya Yolu’nda Ne Zaman Yürünür?

Likya Yolu’nun geçtiği güzergahta Akdeniz iklimi etkili olduğundan kışlar yumuşak geçiyor ve dolayısıyla yürüyüş sezonu da hayli esnek. Burada yılın 11 ayında yürüyüş yapabilirsiniz. Ama yürüyüş için en uygun zamanın karlı dağ manzarası ile uyanan tabiatın bir arada görüldüğü ilkbahar mevsimi olduğunu söyleyebiliriz. Nemli havanın yerini serin ve ferahlatıcı bir havaya bıraktığı sonbahar ayları da yürüyüş için oldukça elverişli.

Likya Yolu’nda Neler Yapabilirsiniz?

Yürüyüşünüzü olabildiğince renkli ve hafızaya kazınır bir şekilde yapmak için size birkaç öneride bulunabiliriz…

*Likya Yolu rotasında yer alan Patara, Xanthos, Telmessos, Andriake, Myra, Belos, Olympos, Phaselis, Kayaköy, Sidyma, Letoon gibi arkelojik değeri olan antik kentleri de gezebilirsiniz

*Patara’nın upuzun ve dingin kumsallarında yürüyüp, tertemiz sularında kulaç atabilirsiniz. Bunun dışında Kabak Koyu, Kekova, Adrasan, Korsan Koyu, Çıralı ve Phaselis gibi bakir plajlarda, yemyeşil doğayla iç içe geçmiş masmavi sularda yorgunluk atabilirsiniz.

*Çıralı sahilinde kamp yapabilirsiniz.

*Efsanevi Gelidonya Feneri’nde güneşin batışını izleyebilir ve orada geceleyebilirsiniz. Gece sonunda güneşin yeniden doğuşunu izlemek ise ayrı bir heyecan olacaktır.

Likya Yolu’nda kolay yürünecek parkurlar olsa da doğanın zorlayıcı taraflarını da düşünerek buna uygun bir donanım oluşturmanız gerekiyor. Ayak bileğinizi iyice kavrayan, esnek tabanlı ve su geçirmez kaliteli bir yürüyüş ayakkabısı, hızlı kuruyan kumaştan dikilmiş pantolon, teri emen iç çamaşırları ve termal tişörtler, güneşten koruyucu şapka,  güneş gözlüğü, koruyucu krem, mayo, havlu ve terlik, yedek kıyafet ve çamaşır, ince bir hırka ve pamuklu malzemeden çoraplarınız sırt çantanızda yerini almalı. Bunların haricinde sırt çantanızın gözlerinde pusula, harita, düdük, çakı, fener, pil, çakmak, ilk yardım seti ve matara da mutlaka bulunmalı.